25
Mar |
Periodontal Cerrahide Kullanılan Dikiş Materyalleri ve Teknikleri |
||||||||
|
14.03.2009
14 Mart Tıp Bayramı Basın Açıklaması
Değerli Meslektaşlarımız, değerli dostlarımız,
Bayram olarak göremediğimiz bir 14 Mart gününde daha, sizlerle birlikte mesleğimizin içine itildiği koşulları reddetmek, gerçek hekimlik değerlerini savunmak üzere Taksim Meydanı’ndayız.
Bizler, hekimler, hekimleri yetiştiren öğretim üyeleri, eczacılar, diş hekimleri, hemşireler, tüm sağlıkçılar, sağlık ortamının içine itildiği sağlıksız koşulları protesto etmek, mesleki ortamımızda can güvenliğimizi, iş güvencemizi talep etmek üzere buradayız.
Biz buradayız, çünkü yemin ettik: Yaşamımızı insan sağlığını korumaya adadık. Oysa bize sağlık hizmetini “satmamız gerektiği” söyleniyor. Sağlıkta Dönüşüm Programıyla mesleki gereklere değil ticaret kurallarına uygun hekimlik yapmamız isteniyor.
Biz buradayız çünkü sağlık hizmeti vermeye çalıştığımız kurumlarda kendi sağlığımızı kaybediyoruz. Hükümet yetkilileri tarafından sistematik biçimde hedef gösteriliyor, bu nedenle öldürülüyor, dövülüyor, hırpalanıyoruz.
Biz buradayız, çünkü meslek hastalıklarına karşı savunmasızız, iş güvenliğimiz yok. İşyerlerimiz olan hastanelerde, sağlık grup başkanlıklarında iş güvenliği birimlerinin kurulmasını, sağlıklı koşullarda hizmet edebilmemizin sağlanmasını talep ediyoruz.
Biz buradayız çünkü uzmanlık eğitimi sırasında haftada 110 saat çalışıp hastalarımıza yararlı olmamızı bekliyorlar. Nöbet tazminatlarımız, eğitim haklarımız hiçe sayılarak hizmet ve sadece hizmet üretmemiz bekleniyor. Uzmanlık eğitimi koşullarının uygun alt yapı ve uygun eğitim standartlarında uygulanmasını istiyoruz.
Biz buradayız çünkü özel hastanelerde çalışan meslektaşlarımız sözleşmesiz, kuralsız biçimde, hastane sahiplerinin iki dudağı arasındaki koşullara göre çalışmak durumundalar. Özel hastanelerde kölelik mantığıyla çalıştırılmanın durdurulmasını istiyoruz.
Biz buradayız çünkü hekim yetiştiren en köklü tıp fakültelerinden öğretim yılının tam ortasında tamamen plansız, gidilecek kuruma da hiçbir yararı olmayacak biçimde yapılan görevlendirmelerin durdurulmasını istiyoruz. YÖK’e ve Hükümet’e soruyoruz:
-Madem bu kurumlarda eğiticiye bu kadar gereksinim vardı, neden bu kurumlarda kadroya atanmış olan doçent ve profesörleri üç büyük kente şef-şef yardımcısı olarak atadınız?
-Madem bu kurumlarda eğitimciye ihtiyacınız var, neden temel bilimlerden üç beş ama klinik bilimlerden onlarca hekim istiyorsunuz?
Rotasyon adı altında yapılan seçim yatırımına alet olmayacağız. Bizler sağlık alanında çalışanlar, ülkemizin her yerinde hizmet verdik, pratisyen olarak, uzman olarak zorunlu hizmete gittik, yine gideriz, yine ülkemizin her yerinde hizmet sunarız. Ancak köklü eğitim kurumlarını cezalandırmaya dönüşen rotasyonların durdurulmasını istiyoruz.
Biz buradayız çünkü tazminatsız teminatsız, hekimlerin emeğini ucuzlatan ve bir tam gün değil, eğitim hizmetinin de dikkate alındığı, emekliliğimize yansıyan tazminatları içeren bir tam gün çalışma yasası istiyoruz.
Biz buradayız çünkü sağlık hizmeti alan yurttaşlarımızı uyarmak istiyoruz. Seçimin hemen ardından sigortası olanlardan alınan katkı payları artacak, devlet hastaneleri kamu hastaneleri birliği adı altında özelleştirilecek. Tüm hastaneler ticarethane mantığıyla çalışmaya başlayacak. Hekimlerimiz, sağlık çalışanlarımız tamamen iş güvencesiz sözleşmeli çalışanlar haline gelecek. Kamu Hastaneleri Birliği Yasa Tasarısı’nın durdurulmasını istiyoruz.
Buradayız ve Uyarıyoruz, Türkiye’ nin bugün en önde gelen halk sağlığı sorunu işsizliktir, yoksulluktur.
G$$ de prim ödeyemeyen işsizlerin hastalandıklarında gidebilecekleri tek yer acil’lerdir. Acil servislere 2008 yılı Kasım ayında 4 milyon 561 bin hasta müracaat etti, 2009 Ocak ayında ise bu sayı 822 bin arttı ve 5 milyon 383 bine çıktı, aman acil’lere dikkat!, diyoruz.
Bu nedenlerle de hükümetçe derhal “nüfus cüzdanı sağlık hizmeti için yeterlidir” açıklaması yapılsın istiyor; her türlü prim, katkı ve katılım payının kaldırılmasını talep ediyoruz.
Bizler, sağlık çalışanları buradayız, çünkü her gün, sağlık ocaklarında, dispanserlerde, ana çocuk sağlığı merkezlerinde, hastanelerde, laboratuarlarda, ameliyathanelerde, muayenehanelerde, servislerde, acillerde, yoğun bakım birimlerinde, okullarda, köylerde, kentlerde, fabrikalarda ve yollarda bir milyon kişiye sağlık hizmeti veriyoruz, dertlerine derman olmaya çalışıyoruz.
Biz hep birlikte ayağa kalktığımızda bizi kimse görmezden gelemez, birlikte itiraz ettiğimizde bizi kimse susturamaz.
Biz buradayız ve bir kez daha sesleniyoruz: sağlık çalışanları için iş güvencesi istiyoruz, can güvenliği istiyoruz, mesleki bağımsızlık güvencesi istiyoruz.
Herkes için eşit ücretsiz sağlık güvencesi istiyoruz.
İstiyoruz, hakkımızı alacağımıza inanıyoruz. Birlikte başaracağız…
İSTANBUL TABİP ODASI / İSTANBUL DİŞHEKİMLERİ ODASI
İSTANBUL ECZACI ODASI / İSTANBUL VETERİNER HEKİMLER ODASI
SES İSTANBUL ŞUBELERİ / DEVRİMCİ SAĞLIK-İŞ